Gündem

Devlet Bahçeli’den yenidoğan soruşturmasına ilişkin açıklama: Bakanın istifasını istemek hangi akla hizmettir?

Devlet Bahçeli'den yenidoğan soruşturmasına ilişkin açıklama: Bakanın istifasını istemek hangi akla hizmettir?

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yenidoğan çetesi soruşturmasına ilişkin, “Cinayet işleyen yaratıklar insanlığın yüz karasıdır.” dedi. “Suçluların yakasından tutulması milletimizin en haklı talebidir.” ifadesini kullanan Bahçeli, “Adeta düğmeye basılmışçasına kadınlara, bebeklere, çocuklara yönelik saldırı ve cinayetler furyasının seriye bağlanması, ardından eş zamanlı olarak toplumsal infialin kışkırtılıp bunun da siyasi propaganda aparatı olarak kullanılması başka bir tertibin ihtimalini akla getirmektedir.” şeklinde konuştu. MHP lideri, “Bakanın istifasını istemek hangi akla hizmettir?” diye sordu.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında bir konuşma gerçekleştiriyor. Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“Tarihin dönüm noktaları, keskin virajları, kritik eşikleri, geleceğe eklemlenmesi beklenen kırılgan bağlantı hatları vardır. Anlaşılan odur ki; Türkiye ve dünya olarak böylesine aktüel bir işleyişin tam ortasındayız. Tarihi ve milli mirasımıza sarılarak, bin yıllık kardeşliğimiz üzerinde titreyerek geçmişle geleceği yeniden inşa, yeni baştan ihya sorumluluğu, tarihin mühim sahnesinde omuzlarımıza binmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu fikri olarak Türk milliyetçiliğinin, sağlam ve sağ duyulu duruşun adresi olarak varlığını güçlü şekilde ibra etmesi, artık kaçınılmaz aşamaya gelmiştir. Belki bugünden sonra tarihin akışı daha farklı olacaktır. Belki bugünden sonra Türkiye’nin prangaları tamamen kırılacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne hız vermenin zamanıdır. Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Alışıldık söylem kalıplarından az da olsa taşmanın vakti geldiyse o vakit bu vakittir. Muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. Türkiye’nin çözemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim. “TÜRK EKONOMİSİ ŞİDDETLİ FIRTINAYI ATLATMIŞTIR” Türkiye ekonomisi çok şükür şiddetli fırtınayı atlatmıştır. Milli gelirimiz 1,1 trilyon dolar sınırını aşmıştır. Cari açıkla, dış ticaret açığı inişe geçmiştir. Ekonomik büyüme her yıl ortalama yüzde 5’in üzerinde gerçekleşerek Türkiye’nin dinamik yönünü teyit etmiştir. Türkiye ekonomisi eski teorik şemalara sığmayan bir özellikle sürekli ilerleme, gelişme halindedir. Salgın, savaş, ekonomik operasyonlar, ticaret kamplaşmaları, diplomatik restleşmeler, tek yanlı yaptırımlar ve 6 Şubat depremlerinin neden olduğu kabarık faturalar ortada duruyorken, Türkiye’nin ekonomi alanında gösterdiği performans değerlidir.

Bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı Kabinemizin yanındayız. Ekonomi yönetimine güveniyoruz. Doğru yolda olduklarını görüyoruz. Döviz kuru, faiz ve enflasyon kuşatmasını güçbirliği yaparak kıracağız. Ekmeği büyüteceğiz. Dar ve orta gelirli insanlarımızı asla yalnız bırakmayacağız.

Her vatandaşımızdan bir bahaneyle 750 lira almak yerine, tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten pay veren bir Türkiye’ye ulaşmak hayal değil, ulaşılacak bir hedeftir.

YENİDOĞAN ÇETESİ SORUŞTURMASI Diyarbakır’da Narin, Tekirdağ’da Sıla, İstanbul’da İkbal ve Ayşenur evlatlarımız en ağır saldırıları maruz kalmış ve hayata veda etmişlerdir. Siyasal ve toplumsal tarih insan doğasını esas alan iki düşüncenin cepheleşmesini deşifre etmiştir. Bunlardan birisi insanın doğuştan kötü olmakla iddia etmekle birlikte, diğeri insanın iyi veya kötü olmasını içinde bulunduğu şartlara bağlayan düşüncedir. İnsan varlıkların ve yaratılmışların en şereflisidir. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masumlara kastedenler esfel-i safilindir. Yenidoğan bebekleri, SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için ölümlerine neden olan, pasif ötenaziye başvurarak cinayet işleyen yaratıklar, insanlığın yüzkarasıdır. Bunlar olsa olsa ölüm ve soygun çetesi, kana susamış katiller güruhudur.

Adeta düğmeye basılmışçasına kadınlara, bebeklere, çocuklara yönelik saldırı ve cinayetler furyasının seriye bağlanması, ardından eş zamanlı olarak toplumsal infialin kışkırtılıp bunun da siyasi propaganda aparatı olarak kullanılması başka bir tertibin ihtimalini akla getirmektedir.

Suçluların yakasından tutulması milletimizin en haklı talebidir. Toplumsal dokumuzu sarsacak, insan hak ve onurunu ayağa düşürecek kahredici olayların sosyal ve ulusal medyada ifşa edilmesi son derece kuşku vericidir. Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere; suç ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş fakat bugünkü gibi gündeme gelmemiştir.

“BAKANIN İSTİFASINI İSTEMEK HANGİ AKLA HİZMETTİR?”

Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiştir. Peki Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Sağlık alanındaki parlak gelişmeleri karalamak nasıl bir politik angajmanın ürünü, kimlerin talimat veya tembihidir?

Sağlık bakanımızı, İstanbul İl Müdürlüğü görevinden itibaren konuyla ilgili sergilemiş olduğu dürüst duruşundan dolayı tebrik ediyorum. Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP’yi karalayan şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını koruyan Cumhuriyet Savcımızı gönülden kutluyorum.

“KANI DÖKÜLEN MASUM SİVİL HALKTAN BAŞKASI DEĞİL” Etrafımızın yangın yerine döndüğünü hepiniz görüyorsunuz. İsrail, Yahya Sinvar’ı da katletti. İki gün önce İsrail vandallığı Gazze’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 87 kişiyi öldürdü. Lübnan abluka altında can çekişirken yine kanı dökülen masum sivil halktan başkası değildir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu